15 Aralık 2010 Çarşamba

Araf'ta bir başkan

İkisi de ODTÜ’de öğrenci.
Biri kız diğeri erkek…
İkisi de Kürt.
Öğrencilik boyunca yedikleri içtikleri ayrı gitmemiş.
Aynı kampusta birbirlerine dokunmadan tam dört yıl süren çok derin bir dostluk kurmuşlar.
En çok da doğal olarak Kürt sorununu tartışmışlar.
Biraz platonik, biraz utangaç bir aşk bile yaşamışlar.
***
Mezuniyet günü gelmiş çatmış.
Erkeğin hayali diplomat olmak, kız hayalsiz...
Aslında var bir hayali ama o güne kadar cesaret edip hayatta en sevdiği erkeğe bile söyleyememiş.
Diplomasını aldığı gün tüm cesaretini toplayıp arkadaşının kulağına eğilmiş...
“Ben bu akşam Ankara’dan ayrılıyorum...”
Nereye?
“Dağa...”
***
Bir film gibi gelebilir, ama değil.
Uluslararası bir toplantıda, hayalini gerçekleştiren o erkeği tanıdım.
O gün içinde yaşadığı derin yarılmayı, dağda kaybettiği diğer yanını bizzat o anlattı. Bir de soru sordu...
“Ben diplomat oldum, o militan... Sen Güneydoğu’ya sık sık giden bir gazetecisin, söyle bana ne kadar tanıyorsun dağa çıkan bu insanları?”
“Hiç...” diyebildim. Hiç...
***
Dağa çıkanların hikâyesini bilmiyoruz?
Peki ya çıkmayanlar?
‘Diplomat olabilecekken militanlığı seçen o kız’ın hikâyesini geçen yıl kaleme aldığımda çok ilginç tepkilerle karşılaşmıştım.
Bugün Ertuğrul Mavioğlu’nun Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’le yaptığı sarsıcı söyleşiyi okurken ODTÜ’lü o iki gencin hikâyesini hatırladım.
Çünkü Baydemir tüm samimiyetiyle ‘dağa neden çıkmadığını’ anlatıyor.
17 yaşında pamuk tarlasında en yakın arkadaşı Sait’le sessiz bir yol ayrımı yaşıyor.
***
‘Yaşım 17. Bir gün
arkadaşım Sait geldi. ‘Osman ben saflara katılacağım, senin de gelmeni istiyorum’ dedi. Bir ağacın altında sessizce birbirimize bakıyoruz. Ben ‘okuyup halkımıza hizmet edelim’ diyorum o tepemizde uçan helikopteri işaret edip ‘gidelim’ diyor…’
Baydemir’in yaşadığı bu ikilem adına ‘Kürt Sorunu’ dediğimiz binlerce insanın hayatına mal olan ve çeyrek asırdır çözülemeyen meselenin canlı bir özeti aslında.
Gidenler…
Kalanlar…
Ve asıl önemlisi arada
kalanlar…
Baydemir onlardan biri…
Araf’ta kalan bu adamın hikâyesine kulak verin…

0 yorum :