İRLER , BASKLAR, KÜRTLER ve BARBARLAR

İRLER , BASKLAR, KÜRTLER ve BARBARLAR

Rıza KAŞIKKIRMAZ

ÇOBAN ATEŞİ

Kürt dili, Hint-Avrupa dil grubunda Kuzey- Batı İranca dil kolunun bir üyesidir. Bu kola ait olan 24 dilden ölen 3 tanesinden biri Med dilidir ki, bir Alman olan Eickstedt “Med dili olmasaydı bugün Kürt halkı olmazdı” der.

“Land“ Almanca dilinde toprak, ülke anlamına gelir. Deutschland Almanlar ülkesi;

Finland Finler ülkesi anlamına geldiği gibi bir de –istan var. Türkistan Türkler ülkesi,

Bulgaristan Bulgarlar ülkesi, Yunanistan Yunanlar ülkesi, Arabistan Araplar ülkesi

veya toprağı anlamındadır. Bunlardan günümüzde üç tane sorunlu, kabul görmeyen

isim var: Baskenland (Basklar ülkesi), İrland (İrler ülkesi) ve Kürdistan (Kürtler ülkesi).

Peki kimler kabul etmiyor? Basklar ülkesi İspanya tarafından, İrler ülkesi büyük

Britanya tarafından ve Kürtler ülkesi ise Türkiye, İran ve Suriye tarafından kabul

görmüyor.

İnglizce Batı Avrupa dil grubuna ait bir dildir. İrlanda halkının dilinin oluşumu ve tarihi

hakkında tam bilgiler olmasa da İngiliz dilinin parçası değil de kelt dillerinden birisi olduğu bilinir. Keltlerin dilleri ise iki gruba ayrılır. Anatoprak Kelt dilleri ve Ada Kelt

dilleri olmak üzere iki büyük gruba ayrılır ki Kelt dilleri Hint-Avrupa dil grubunun bir koludur.

Baskça dilinin İspanyol dili ile hiçbir ilgisi yoktur. Bask dili Avrupa`nın en eski

dillerinden birisidir. Bu dilin dünyadaki başka bir dil ile akrabalığı

bilinmemektedir. Bu anlamda gerçekten dünya dillerine kendi başına bir renk, bir

zenginlik katmaktadır. İspanyolca ise, Hint-Avrupa dil grubundan Romence kolunun

bir bileşenidir. Yani dünya dilleri arasında önemli bir yere sahip olan İspanyolca ile Baskça arasında uzaktan veya yakından herhangi bir akrabalık ve yakınlık yoktur ki Baskça`nın açılıp saçılmasını ancak Basklar yapabilir, yapmalıdır.

Kürt dili, Hint-Avrupa dil grubunda Kuzey- Batı İranca dil kolunun bir üyesidir. Bu kola ait olan 24 dilden ölen 3 tanesinden biri Med dilidir ki, bir Alman olan Eickstedt “Med dili olmasaydı bugün Kürt halkı olmazdı” der. Türk dili ise, Oğuz dillerine aittir ki bu diller Uzak Asya dil grubuna dahildir. Yani Kürtçe ile Türkçe arasında da en ufak bir akrabalık veya yakınlık yoktur.

İrler, Basklar ve Kürtlerin dilleri ve kültürleri kabul görmüyor, ülkeleri ve halk olarak varlıkları inkar ediliyor. Finanse edilen ölüm mangaları bu halkların öne çıkan isimlerini, aydınlarını hedefliyor, kaçırıyor, işkence ediyor, kurşuna diziyor. Yüzyıllar boyunca bu halklar baskıya uğramış, ulusal kültürel halkları ve objektif varlıkları yok sayılmıştır. Bunu yapan egemen güçler bir taraftan bu inkar politikalarını uygularken diğer taraftan kendi ulusal bağımsızlıklarının tehlikede olduğunun çığırtkanlığını yapıyorlar. Bunu hem İspanya, Büyük Britanya hem de Türkiye, İran ve Suriye yapmaktadır. Emperyalizm 100 yıldır Türkiye’nin her tarafına girip çıktığı, elini ve ayağını sokmadığı bir yeri bile kalmayan bir ülkede ulusal bağımsızlıktan dem vuruluyor, bu gibi söylemler aralıksız dile getiriliyor. Avrupa Birligi’ne giriş bile söz konusu olduğunda “bağımsızlık elden gidiyor” gibi çığırtkanlıklar ortalığı kaplamaktadır. Kendilerine komünistiz diyenler bile “Bağımsız Türkiye” sloganı ile caddeye fırlamaktadırlar. Böyle olunca, yani ezen ulusun burjuvasından komünistine kadar milliyetçi-ırkçı söylemleri günlük olarak yüksek seslerle dillendirince, kültürel halkları, dilleri bile kabul edilmeyen kürtler arasında milliyetçiliğin gelişmesine, şaha kalkmasına şaşmamak lazım. Bir Leyla Zana’yı Kürtçe konuştu diye 10 yıl hapis tutarsan, Kürt halkının yaşadığı yerleri ayrı muameleye tabi tutar da on yıllarca olağanüstü hal uygulamaları ve özel yasalarla yönetirsen, milyonlarca insanın yaşadığı yerleşim birimlerini yaşanamaz hale getirir ve insanları ya Türkiye’nin batısında ya da dünyanın değişik alanlarında sürgün hayatına mecbur kılarsan, kusura bakmayın uluslararası alanda Türkiye, İran ve Suriye, daha çooook çeker... Görmek isterseniz işte Irak, işte Saddam örneği.

Her halkın kendi dilini ve kültürünü yaşamak ve yaşatmak, nasıl yaşayacağına yani başka bir halk ile birlikte mi yoksa ayrı mı yaşamaya karar verme hakkı en temel hak olarak kabul edilirse halkların ortak, kardesçe birlikte yasamalarının önü açılmış olur. Tersi durumda Irak halklarıyla oynayanların, Irak’ı üçe bölenlerin, benzerlerini hatta daha beterini size de yapmalarına yardımcı olmuş olursunuz.